Ülkemiz öyle kötü günlerden geçiyor ki adeta içimiz ferahlatacak ve bize bu kötü günlere tahammül edebilmemizde yardımcı olacak şeyler arıyoruz.

Metin Akpınar'ı dinlemek de bunlardan birisi oldu sanki.

Kendisinin tatlı sohbeti yanında bilgeliği ve adeta yaşayan ansiklopedi olan hali bize gerçekten çok iyi geliyor.

Bu yüzden #iyiiçerik ve #eniyiröportajlar etiketi ile etiketlenmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Ülkemiz öyle kötü günlerden geçiyor ki adeta içimiz ferahlatacak ve bize bu kötü günlere tahammül edebilmemizde yardımcı olacak şeyler arıyoruz.

Metin Akpınar'ı dinlemek de bunlardan birisi oldu sanki.

Kendisinin tatlı sohbeti yanında bilgeliği ve adeta yaşayan ansiklopedi olan hali bize gerçekten çok iyi geliyor.

Bu yüzden #iyiiçerik ve #eniyiröportajlar etiketi ile etiketlenmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Erkan OĞUR ülkemizin yetiştirdiği en özel entrumanistlerden biri.

Gitar ve benzeri enstrumanlardaki ustalığı ve kendine özgün tarzı ile kendini dünyaya tanıtmış bir sanatçımız

Onu yakından tanımak isteyenler için çok güzel bir röportaj bu.

Erkan OĞUR ülkemizin yetiştirdiği en özel entrumanistlerden biri.

Gitar ve benzeri enstrumanlardaki ustalığı ve kendine özgün tarzı ile kendini dünyaya tanıtmış bir sanatçımız

Onu yakından tanımak isteyenler için çok güzel bir röportaj bu.

Vural Çelik erken ölümü ile sevenleri ile birlikte ve onu ölümü sonrası tanıyan herkes çok üzdü.

Bu videoda onun anısına bir kolaj yapılmış Avrupa Yakası'nda oynadığı sahnelerden kesilerek YouTube Avrupa Yakası kanalında paylaşılmış.

Oyunculuktaki başarısını açıkça görebileceğiniz bu videoyu görülmeye değer.

Mekanı cennet ruhu şad olsun.

Videoyu #eniyieditler olarak işaretliyoruz.

Vural Çelik erken ölümü ile sevenleri ile birlikte ve onu ölümü sonrası tanıyan herkes çok üzdü.

Bu videoda onun anısına bir kolaj yapılmış Avrupa Yakası'nda oynadığı sahnelerden kesilerek YouTube Avrupa Yakası kanalında paylaşılmış.

Oyunculuktaki başarısını açıkça görebileceğiniz bu videoyu görülmeye değer.

Mekanı cennet ruhu şad olsun.

Videoyu #eniyieditler olarak işaretliyoruz.

Dünyanın neresine giderseniz gidin, tek adam peşinde körü körüne gidenlerin çok olduğu yerde ideolojileri ne olursa o yer tüm eşsiz potansiyeline rağmen sefalet içinde oluyor.

Bu anlamda belkide dünyanın en kötü durumdaki ülkelerinden birisi de Venezuela

Mert Öztürk bu videosunda Venezuala'nın gecekondu(bario) bölgesine giderek bu sefaleti kaydetmiş.

Video gerçekten çok başarılı bir gezi videosu olmuş.

#iyiiçerik ve #iyiçekim olarak etitekliyoruz

 

 

Dünyanın neresine giderseniz gidin, tek adam peşinde körü körüne gidenlerin çok olduğu yerde ideolojileri ne olursa o yer tüm eşsiz potansiyeline rağmen sefalet içinde oluyor.

Bu anlamda belkide dünyanın en kötü durumdaki ülkelerinden birisi de Venezuela

Mert Öztürk bu videosunda Venezuala'nın gecekondu(bario) bölgesine giderek bu sefaleti kaydetmiş.

Video gerçekten çok başarılı bir gezi videosu olmuş.

#iyiiçerik ve #iyiçekim olarak etitekliyoruz

 

 

Orkun IŞITMAK'ın saçma videoları arasında eşsiz güzel videoları da var ve genelde bu kendisiyle ilgili olmayan şeylerde oluyor.

Bu videoda da bunu görüyoruz. Paraya kıyıp yalan makinesi sorgulaması prodüksyonu yapmış ve test etmek için ikna ettiği kişiler gerçekten inanılmaz isimler... Teste giren Cem Yılmaz, abisi ve arkadaşları ile çok güzel eğlenceli bir video çıkmış ortaya.

Sorulan sorular tahmin ettiğimiz türden gibi ve açıkcası daha zor sorularda olabilir, özelikle Cem Yılmaz'ın özel hayatını kurcalayan sorularıda olabilirdi :)  

Ama şu haliyle de tatmin edici olmuş.

Cem Yılmaz'ın giderek bilgeleşmesi de ayrıca bir not videodan akılda kalan

#Ençokizlenenler ve #enkomikler olarak etiketliyoruz.

Orkun IŞITMAK'ın saçma videoları arasında eşsiz güzel videoları da var ve genelde bu kendisiyle ilgili olmayan şeylerde oluyor.

Bu videoda da bunu görüyoruz. Paraya kıyıp yalan makinesi sorgulaması prodüksyonu yapmış ve test etmek için ikna ettiği kişiler gerçekten inanılmaz isimler... Teste giren Cem Yılmaz, abisi ve arkadaşları ile çok güzel eğlenceli bir video çıkmış ortaya.

Sorulan sorular tahmin ettiğimiz türden gibi ve açıkcası daha zor sorularda olabilir, özelikle Cem Yılmaz'ın özel hayatını kurcalayan sorularıda olabilirdi :)  

Ama şu haliyle de tatmin edici olmuş.

Cem Yılmaz'ın giderek bilgeleşmesi de ayrıca bir not videodan akılda kalan

#Ençokizlenenler ve #enkomikler olarak etiketliyoruz.

 

 

Cem YILMAZ ülkemizin bir kaç hala sanat hayatında aktif olan eski komedyeninden birisi...

Son dönemde sosyal medyada çok yargılansa ve linç edilse de kendisinden hiç bir şey kaybetmeden yolruan ve hedeflerine devam ediyor ve bunu bu röportajla en net şekilde anlayabiliyoruz

Sinemori kanalı çok kaliteli bri örportaj gerçekleştirmiş

Sonuna kadar izleyip bir insan kendisini ve işini nasıl çok iyi tarif edip anlatır onu görebilirsiniz.

Cem YILMAZ ülkemizin bir kaç hala sanat hayatında aktif olan eski komedyeninden birisi...

Son dönemde sosyal medyada çok yargılansa ve linç edilse de kendisinden hiç bir şey kaybetmeden yolruan ve hedeflerine devam ediyor ve bunu bu röportajla en net şekilde anlayabiliyoruz

Sinemori kanalı çok kaliteli bri örportaj gerçekleştirmiş

Sonuna kadar izleyip bir insan kendisini ve işini nasıl çok iyi tarif edip anlatır onu görebilirsiniz.

Ülkemizde olan hainlikleri, alçaklıkları, hırsızları ve şerefsizleri artık takip etmek çok zor ve çoğumuz yılmış durumda ve artık "her şey olabilir" ülkede deyip gündemdeki ahlaksızlıkları takip etmiyoruz.

Ama, buna rağmen bazı sorumlu ve duyarlı Youtuber'larımız sorumluluk duyup gündemi takip edip abonelerine en sadece ve net şekilde aktarıyorlar.

Video bu yüzden çok değerli ve başarılı

#iyiiçerik olarak etiketliyoruz.

Ülkemizde olan hainlikleri, alçaklıkları, hırsızları ve şerefsizleri artık takip etmek çok zor ve çoğumuz yılmış durumda ve artık "her şey olabilir" ülkede deyip gündemdeki ahlaksızlıkları takip etmiyoruz.

Ama, buna rağmen bazı sorumlu ve duyarlı Youtuber'larımız sorumluluk duyup gündemi takip edip abonelerine en sadece ve net şekilde aktarıyorlar.

Video bu yüzden çok değerli ve başarılı

#iyiiçerik olarak etiketliyoruz.

Amerika Aynasız lakaplı eski FBI ajanı YouTuberımız Erdal Kaya malum ülkemizde giderek ünlü olan bir kişi ve bu ününü de tamamen mesleki karıyeri ile sağlıyor ve bu yüzden giderek idol olan insanlardan biri...

Gençlerin, obez ağzı bozuk gereksiz yayıncılar yerine, hayatın tamamen içinden ve adaleti ve hukuku sağlamaya çalışan böyle kişilere özenmesi daha iyi bir şey elbette.

Bu yüzden onun olduğu videolara ayrıca dikkat kesiliyoruz; çünkü malum ülkemizde suçlar almış gitmiş başını ve buna yol veren bilinçli bir politika söz konusu.

Erdal KAYA bu anlamda ülkemize tecrübesi ve bilgisi ile çok şey katabilecek birisi.

Soramazsın kanalı bu anlamda onun geçtiği tüm yolları bize tek bir video ile göstermiş

Çok başarılı bir video röportaj olmuş

#iyiiçerik ve #enröportaj olarak etiketliyoruz

Amerika Aynasız lakaplı eski FBI ajanı YouTuberımız Erdal Kaya malum ülkemizde giderek ünlü olan bir kişi ve bu ününü de tamamen mesleki karıyeri ile sağlıyor ve bu yüzden giderek idol olan insanlardan biri...

Gençlerin, obez ağzı bozuk gereksiz yayıncılar yerine, hayatın tamamen içinden ve adaleti ve hukuku sağlamaya çalışan böyle kişilere özenmesi daha iyi bir şey elbette.

Bu yüzden onun olduğu videolara ayrıca dikkat kesiliyoruz; çünkü malum ülkemizde suçlar almış gitmiş başını ve buna yol veren bilinçli bir politika söz konusu.

Erdal KAYA bu anlamda ülkemize tecrübesi ve bilgisi ile çok şey katabilecek birisi.

Soramazsın kanalı bu anlamda onun geçtiği tüm yolları bize tek bir video ile göstermiş

Çok başarılı bir video röportaj olmuş

#iyiiçerik ve #enröportaj olarak etiketliyoruz

Ülkemiz çok ilginç ünlülere ve siyasetçilere sahip bir ülke...

Çaptan düşüp, sağlık sorunları da yaşamaya başlayanlar bir süre sonra eşi görülmemiş itiraflara başlıyorlar ve eskiden burunlarından kıl aldırtmayan hallerini unutup bize bilge ve olgun insan rolleri kesiyorlar.

İbrahim Tatlıses, Serdar Ortaç, Mehmet Ali Erbil derken şimdi de Teoman'ın sonu gelmeyen iç dökmesine maruz kalıyoruz aralıksız.

Teoman ise daha farklı elbette ve saçmalama kapasitesi daha yüksek çünkü Boğaziçi mezunu ve zeki biri ve görünen o ki bu aralar çenesi tamamen düşmüş biri. Öyleki Atatürk'e kadar uzayabiliyor dili...

"Türkiye, Atatürk zamanında bu kadar güçsüz olmasaydı, Atatürk o kadar da 'Yurtta barış, cihanda barış' demezdi" gibi abuk ve denyoca laflar bile edebiliyor yer yer...

Muhtemelen, sokak köpeklerin hayatını çocukların hayatından daha önemli gören Armağan Çağlayan da bunu görüp "Teoman'dan belki bizim kanala da iyi malzemeler çıkar" diyerek bir röportaj yapmış. 

Baksanıza çünkü Atatürk hakkındaki zırvalamasını sormamış bile... Demekki yeni bir zırva daha beklemiş.

Akıcı ve kaliteli bir sohbet olmuş, izleyip bir sanatçı nasıl kendisini egoları ve arzuları uğrunda için mahvetmiş anlamında ibret almaya değer...

Ama, hala konu dönüp dolaşıp bir türlü Teoman'ın kendisine konan psikolojik hastalığa bir türlü gelmiyor? O da ayrı bir konu bakalım onu da muhtemelen 10 yıl sonraki röportajlarında öğreneceğiz. 

Röportaj körler sağırlar birbirini ağırlar tadında yeni bri Teoman röportajı kontenjanından zaman ayrılıp izlenebilir.

Armağan Çağlayan ın ise gene #kötüperformans ı ile karşı karşıyayız.

Ülkemiz çok ilginç ünlülere ve siyasetçilere sahip bir ülke...

Çaptan düşüp, sağlık sorunları da yaşamaya başlayanlar bir süre sonra eşi görülmemiş itiraflara başlıyorlar ve eskiden burunlarından kıl aldırtmayan hallerini unutup bize bilge ve olgun insan rolleri kesiyorlar.

İbrahim Tatlıses, Serdar Ortaç, Mehmet Ali Erbil derken şimdi de Teoman'ın sonu gelmeyen iç dökmesine maruz kalıyoruz aralıksız.

Teoman ise daha farklı elbette ve saçmalama kapasitesi daha yüksek çünkü Boğaziçi mezunu ve zeki biri ve görünen o ki bu aralar çenesi tamamen düşmüş biri. Öyleki Atatürk'e kadar uzayabiliyor dili...

"Türkiye, Atatürk zamanında bu kadar güçsüz olmasaydı, Atatürk o kadar da 'Yurtta barış, cihanda barış' demezdi" gibi abuk ve denyoca laflar bile edebiliyor yer yer...

Muhtemelen, sokak köpeklerin hayatını çocukların hayatından daha önemli gören Armağan Çağlayan da bunu görüp "Teoman'dan belki bizim kanala da iyi malzemeler çıkar" diyerek bir röportaj yapmış. 

Baksanıza çünkü Atatürk hakkındaki zırvalamasını sormamış bile... Demekki yeni bir zırva daha beklemiş.

Akıcı ve kaliteli bir sohbet olmuş, izleyip bir sanatçı nasıl kendisini egoları ve arzuları uğrunda için mahvetmiş anlamında ibret almaya değer...

Ama, hala konu dönüp dolaşıp bir türlü Teoman'ın kendisine konan psikolojik hastalığa bir türlü gelmiyor? O da ayrı bir konu bakalım onu da muhtemelen 10 yıl sonraki röportajlarında öğreneceğiz. 

Röportaj körler sağırlar birbirini ağırlar tadında yeni bri Teoman röportajı kontenjanından zaman ayrılıp izlenebilir.

Armağan Çağlayan ın ise gene #kötüperformans ı ile karşı karşıyayız.

Türkiye hep söylendiği gibi aşırılıkların ülkesi oluyor, sağduyu ve denge arayan çok az insan var. Her ideolojiden her kesim baskınca ve ezerek haklı ve hakim olma çabası içinde.

Bunun böyle olduğunu Diamond Tema tartışmalarındna sonra görüyoruz.

Bu videoda Youtuber arkadaş 3 ay önce felsefe tartışmaya çalışan ama başaramayan ve buna katkısı olan Diamond Tema'yi eleştirmiş. 

Sonuna kadar dinleyin gayet güzel analizler yapmış

#iyiiçerik olarak etiketliyoruz.

Türkiye hep söylendiği gibi aşırılıkların ülkesi oluyor, sağduyu ve denge arayan çok az insan var. Her ideolojiden her kesim baskınca ve ezerek haklı ve hakim olma çabası içinde.

Bunun böyle olduğunu Diamond Tema tartışmalarındna sonra görüyoruz.

Bu videoda Youtuber arkadaş 3 ay önce felsefe tartışmaya çalışan ama başaramayan ve buna katkısı olan Diamond Tema'yi eleştirmiş. 

Sonuna kadar dinleyin gayet güzel analizler yapmış

#iyiiçerik olarak etiketliyoruz.

 

Son dönemde sokak hayvanları üzerinden malum çok büyük bir yaygara kopartılıyor ve zülm gören tek tür köpek ve kedilermiş gibi durum var.

10'larca çocuk yetişkini parçalayan öldüren yırtıcı hayvan türü olan sokak köpekleri üzerinden birileri zengin olurken bunların arkasından giden bazı sanatçı ve siyasetçiler de mesela Seren Serengil ve Ekrem İmamoğlu gibi kişiler bize çağdaş dünyada yeri olmayan sokak hayvanı denen saçmalıği zorla bize kabul ettirmeye çalışıyorlar. Üstelik halk desteği ile bu yasa çıkmasına rağmen.

Bu zorbalığı elbette aklı başında olan kimse kabul etmez ve Yıldız Tilbe ve Mansur Yavaş bunlardan bir kaçı ve sağduyulu ve bir türe tapmayan ve tüm hayvanlara eşit bakan bir bakış açısını da ortaya koyuyorlar. Ama maalesef Seren Serengil  Hande Yener ve Ekrem İmamoğlu insanların propaganda gücü ve demogoglukta usta olmaları %70 halk desteği ile yeni çıkan sokak hayvanı yasasını da uygulattırmıyor ve sürekli kendi zengin villalarındna halka bu yırtıcı hayvanların önüne öocuklarımızı ve yaşlılarımızı atmamızı söylüyorlar ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz ve bazı Youtuber'larda bu oyuna gelmeyerek karşı argümanlarını ortaya koyuyorlar yasanın uygulanması konusunda.

Bu videoda NetTepki adlı kanalın sahibi de bu tür sanatçı ve siyasetçilerin gerçek yüzlerini iki yüzlülüklerini çok güzel deşifre etmiş. İzleyip paylaşabilirsiniz.

Son derece mantıklı olan bu gerekçeleri yüzünden videoyu #iyiçerik olarak etiketiyoruz.

 

Son dönemde sokak hayvanları üzerinden malum çok büyük bir yaygara kopartılıyor ve zülm gören tek tür köpek ve kedilermiş gibi durum var.

10'larca çocuk yetişkini parçalayan öldüren yırtıcı hayvan türü olan sokak köpekleri üzerinden birileri zengin olurken bunların arkasından giden bazı sanatçı ve siyasetçiler de mesela Seren Serengil ve Ekrem İmamoğlu gibi kişiler bize çağdaş dünyada yeri olmayan sokak hayvanı denen saçmalıği zorla bize kabul ettirmeye çalışıyorlar. Üstelik halk desteği ile bu yasa çıkmasına rağmen.

Bu zorbalığı elbette aklı başında olan kimse kabul etmez ve Yıldız Tilbe ve Mansur Yavaş bunlardan bir kaçı ve sağduyulu ve bir türe tapmayan ve tüm hayvanlara eşit bakan bir bakış açısını da ortaya koyuyorlar. Ama maalesef Seren Serengil  Hande Yener ve Ekrem İmamoğlu insanların propaganda gücü ve demogoglukta usta olmaları %70 halk desteği ile yeni çıkan sokak hayvanı yasasını da uygulattırmıyor ve sürekli kendi zengin villalarındna halka bu yırtıcı hayvanların önüne öocuklarımızı ve yaşlılarımızı atmamızı söylüyorlar ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz ve bazı Youtuber'larda bu oyuna gelmeyerek karşı argümanlarını ortaya koyuyorlar yasanın uygulanması konusunda.

Bu videoda NetTepki adlı kanalın sahibi de bu tür sanatçı ve siyasetçilerin gerçek yüzlerini iki yüzlülüklerini çok güzel deşifre etmiş. İzleyip paylaşabilirsiniz.

Son derece mantıklı olan bu gerekçeleri yüzünden videoyu #iyiçerik olarak etiketiyoruz.

İnceller mevzusu Fatih katliamı ile hayatımıza girmiş gibi gözükse de entellektüel camiada aslında yıllardır bilinen bir mevzuymuş. Bunun böyle olduğunu bu iki yıl önce kaydedilen Youtube videosundan da görebiliyoruz.

Dilara adlı Youtuber konuyu gerçekten en temelden ele alıp anlatmış ve o dönem henüz bir İncel cinayeti olmadığı için olabildiğince eğlenceli şekilde ifade etmiş

Baştan sona çok akıcı bir video ve faydalı bir içerik.

Videoyu #iyiiçerik olarak etiketliyoruz.

İnceller mevzusu Fatih katliamı ile hayatımıza girmiş gibi gözükse de entellektüel camiada aslında yıllardır bilinen bir mevzuymuş. Bunun böyle olduğunu bu iki yıl önce kaydedilen Youtube videosundan da görebiliyoruz.

Dilara adlı Youtuber konuyu gerçekten en temelden ele alıp anlatmış ve o dönem henüz bir İncel cinayeti olmadığı için olabildiğince eğlenceli şekilde ifade etmiş

Baştan sona çok akıcı bir video ve faydalı bir içerik.

Videoyu #iyiiçerik olarak etiketliyoruz.

Ülkemiz malum iktidar döneminin son 10 yılında çok ciddi ekonomik sosyol siyasi ve hukuksal bir kaosa sürüklendi ve yanlış politikalar halkın tepkisine rağmen sürdürüldü.

Geldiğimiz noktada ise artık yargıdaki "denetimli serbestlik" ve "iyi hal indirimi" denen ucube yargı kararlarıyla suça meyilli ve suç işlemiş insanlarda oluşan "ceza almıyorsun sonuçta" felsefesi ile ortalık tamamen daha çok suç işlemek isteyen sapık, cani ve hırsızlara kaldı.

Fatih sur cinayeti ise bu meydanı boş bulmanın ve devletin yargının işini yapmamasının sonucu ğkemz tarihinde ortaya çıkan en acı ve vahşi bir olay oldu ve bu ihamel ve aymazlığa karşı sosyal medyada halkın infialine sebep oldu.

Bu noktada ise, bu videonun sahibi Burak Uluhan gibi yürekli sorumlu ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyen şerefli vatandaşlarımız sosyal medyada X'de büyük bir suçlu, sapık ve potansiyel katil ifşasına başladılar.

2-3 gün içinde öyle büyük halk hareketine dönüştü ki bu inisiyatifler ve sosyal dayanışma adetea emniyetimize nokta atışı suçlu adreslerini halktan insanlarımız verdi.

Bu süreçte neler yaşadığını kendi Youtube kanalında kısaca özetlemiş Burak kardeşimiz.

Sonuç olarak gırtlağına çökülen ve boğulmak üzere olan Türkiyemiz halkın inisiyatif alıp kontrolü ela almasıyla hayata döndürüldü.

Burdan diyebileceğimiz te şey var son olarak.

Katil Semih Çelik yükselen ve önü iktidar güdümünde yargı tarafından açılan suç işleme bağımlısı çomarlığın sonu olacak bu ülkede. Çomar erkek ve kadınların hepsini eğitip ehlileştirip(evcilleştirip) medenileştireceğiz. İnsan içine çıkacak şerefli insanlar olmalarını sağlayacağız. Türkiye'yi 2030'a kadar tamamen ıslah edeceğiz; itperestinden inceline kadar.

 

Ülkemiz malum iktidar döneminin son 10 yılında çok ciddi ekonomik sosyol siyasi ve hukuksal bir kaosa sürüklendi ve yanlış politikalar halkın tepkisine rağmen sürdürüldü.

Geldiğimiz noktada ise artık yargıdaki "denetimli serbestlik" ve "iyi hal indirimi" denen ucube yargı kararlarıyla suça meyilli ve suç işlemiş insanlarda oluşan "ceza almıyorsun sonuçta" felsefesi ile ortalık tamamen daha çok suç işlemek isteyen sapık, cani ve hırsızlara kaldı.

Fatih sur cinayeti ise bu meydanı boş bulmanın ve devletin yargının işini yapmamasının sonucu ğkemz tarihinde ortaya çıkan en acı ve vahşi bir olay oldu ve bu ihamel ve aymazlığa karşı sosyal medyada halkın infialine sebep oldu.

Bu noktada ise, bu videonun sahibi Burak Uluhan gibi yürekli sorumlu ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyen şerefli vatandaşlarımız sosyal medyada X'de büyük bir suçlu, sapık ve potansiyel katil ifşasına başladılar.

2-3 gün içinde öyle büyük halk hareketine dönüştü ki bu inisiyatifler ve sosyal dayanışma adetea emniyetimize nokta atışı suçlu adreslerini halktan insanlarımız verdi.

Bu süreçte neler yaşadığını kendi Youtube kanalında kısaca özetlemiş Burak kardeşimiz.

Sonuç olarak gırtlağına çökülen ve boğulmak üzere olan Türkiyemiz halkın inisiyatif alıp kontrolü ela almasıyla hayata döndürüldü.

Burdan diyebileceğimiz te şey var son olarak.

Katil Semih Çelik yükselen ve önü iktidar güdümünde yargı tarafından açılan suç işleme bağımlısı çomarlığın sonu olacak bu ülkede. Çomar erkek ve kadınların hepsini eğitip ehlileştirip(evcilleştirip) medenileştireceğiz. İnsan içine çıkacak şerefli insanlar olmalarını sağlayacağız. Türkiye'yi 2030'a kadar tamamen ıslah edeceğiz; itperestinden inceline kadar.

 

Gazeteci olan bu Youtuber arkadaş 'büyük resmi görün bakın size onu gösteriyorum' derken adeta saçmalamış.

Hadi diyelim ki, kızlar Semih'i sonu şiddetle biten bu yola soktu ve bütün tüm anlattıkların doğru olsa bile, bu anlatım çok çirkin çünkü başrolde olan da güçlü olan da katil olan gene Semih... 

Ortada tek bir katil var yani ne sırayla birbirini kesen ne de beraber ölmeye çalışma durumu yok, yani el ele uçurumdan atlayanlar yok bu olayda, bir erkek 2 kızı kesiyor parçalıyor.

Şunu da düşün katil Semih insanlar oraya toplanıp kışkırtmasa atlamayabilirdi de... 

Suçu katliami bölüştürmeye çalışan şu mantıkla Mustafa KILIÇ olarak sen de başkaları tarafından her an yanlışa sürüklenip büyük suçlar işleyip sonra başkasını suçlayacak bir profilde bir kişilik olduğunu da anlatmış oluyorsun. Yani saçmalıyorsun.

Kendini aklamak için de psikolog tutman video da konuşturman tam bir ucuzluk örneği. 

Eğer büyük resmi görmek ve bir sorumlu bulmaksa amacın varsa mesela devletten ve ailelerden başlayabilirsiniz. Amacınız sadece satanizm üzerinden İslam'a yontmaksa o zamanda baltayı taşa vuruyorsunuz çünkü bu 3 gençte ortalama geleneksel muhafazakar ailelerden geliyor bildiğimiz kadarıyla. 

Sorgulayın o zaman anne babalarını neleri verememişler de İslam adına böyle olmuşlar bu çocuklar ya da katili tedavi edemeyen ve içeri atmayan devletin hakimi ve doktorlarını pskiyatlarını sorgulayın.. Ya da ikinci cinayete yetişip engelleyemeyen polisi sorgulayın birazda... Yapamazsının çünkü samimi değilsiniz.

#izlenmez #kötüperformans #niyeya etiketleri ile etiketliyoruz kanalı ve videosunu

Gazeteci olan bu Youtuber arkadaş 'büyük resmi görün bakın size onu gösteriyorum' derken adeta saçmalamış.

Hadi diyelim ki, kızlar Semih'i sonu şiddetle biten bu yola soktu ve bütün tüm anlattıkların doğru olsa bile, bu anlatım çok çirkin çünkü başrolde olan da güçlü olan da katil olan gene Semih... 

Ortada tek bir katil var yani ne sırayla birbirini kesen ne de beraber ölmeye çalışma durumu yok, yani el ele uçurumdan atlayanlar yok bu olayda, bir erkek 2 kızı kesiyor parçalıyor.

Şunu da düşün katil Semih insanlar oraya toplanıp kışkırtmasa atlamayabilirdi de... 

Suçu katliami bölüştürmeye çalışan şu mantıkla Mustafa KILIÇ olarak sen de başkaları tarafından her an yanlışa sürüklenip büyük suçlar işleyip sonra başkasını suçlayacak bir profilde bir kişilik olduğunu da anlatmış oluyorsun. Yani saçmalıyorsun.

Kendini aklamak için de psikolog tutman video da konuşturman tam bir ucuzluk örneği. 

Eğer büyük resmi görmek ve bir sorumlu bulmaksa amacın varsa mesela devletten ve ailelerden başlayabilirsiniz. Amacınız sadece satanizm üzerinden İslam'a yontmaksa o zamanda baltayı taşa vuruyorsunuz çünkü bu 3 gençte ortalama geleneksel muhafazakar ailelerden geliyor bildiğimiz kadarıyla. 

Sorgulayın o zaman anne babalarını neleri verememişler de İslam adına böyle olmuşlar bu çocuklar ya da katili tedavi edemeyen ve içeri atmayan devletin hakimi ve doktorlarını pskiyatlarını sorgulayın.. Ya da ikinci cinayete yetişip engelleyemeyen polisi sorgulayın birazda... Yapamazsının çünkü samimi değilsiniz.

#izlenmez #kötüperformans #niyeya etiketleri ile etiketliyoruz kanalı ve videosunu

İlker Canikligil, Sinan Çetin'den sonra bayrağı dijitalde devralmış almış, mesleği reklamcılık yönetmenlik olan ve son dönemin ülke için en zararlı liboşlarından birisi. Bir virüs gibi adeta insanları zehirlemek ve ele geçirmeye çalışıyor; ülke gerçekleriyle alakası olmayan liboş ideolojisi ile.  Kendisini pis pis gevşek bir şekilde sürekli sırıttığı Flu TV videolarından ve ülke hakkındaki tüm ciddi konuları "en iyisini ben bilirim edasıyla" alaya almasından biliyoruz.

Ülkenin gittiği noktan dolayı bu pis sırıtması ve gevşek entel sohbetler içeren videoları o kadar tuttu ki, entel nişantaşı ve kadiköy liberal ve liberal solcularını Katıl butonu ile nasıl sağdığını gören başka türevleri de kısa sürede ortaya çıktı. 49W bunlardan birisi.

Tipolojileri ve üslupları nerdeyse birbirinin aynısı olan ve savaşta askerde arka safta bile görev verilmeyecek kadar güven vermeyen bu tipler akıllarınca sürekli Youtube'da siyaset ahkamı kesiyor ve ülkemizin militarist ve yasakçı devletçi geçmişi üzerine kurdukları "vatansızlık" diyebileceğimiz ülkesini kariyerleri ve para için her zaman satmaya hazır olup batıya hayran olan liboşluk ideolojilerini yaymak için canhıraş çalışıyor ve durmadan liboş propaganda videoları üretiyorlar. Gençlerin beynini yıkamak onları da kendileri gibi "vatansız birer liboş" yapmak için her yolu deniyorlar açıkcası.

Ve bu video da Flu TV 49W'yi konuk ediyor ve birbileriyle liboşluk yani vatansızlık yarışı yapıyorlar adeta ve saçmalıkları da had safada...

Videoda 10:50 de bir yerde teknolojik gelişmelerin bireysel zenginlik olduğunu zırvalıyor İlker CANİKLİGİL ve buna karşı 49W den Ömer de bir argüman sunamıyr ve Ömer'i habire kendisi liboş yapmakla uğraşıyor ama yarı liboş olan Ömer bu tuzağa düşmüyor nedense?.

Öncelikle sayın liboş İlker bey nasıl oluyor 1950'de evi ve radyosu olan kişi 2024'te ki kira ödeyip akıllı telefon kullanan kişiden daha zengin oluyor? Bu şekilde video altında sorduk yorumda ama yorumlarda cevap olarak "ortalama zenginlik arttı ama" diyorsunuz ve sonra yazdığımız cevabımızı habire siliyorsunuz? Neden?

Burdan yazalım o zaman, kimse kimsenin ortalamasıyla yaşamıyor... Kimse kimsenin ortalamasıyla yaşamıyor; çünkü herkesin geliri kendi çapında... Cumhurbaşkanı RTE'ye göre de yıllık gelir kişi başına 13000 dolar, yani 500 bin tl ama ülkenin yarısı asgari ücretle yıllık 200 bin tl kazanıyor... Yani 1980 de evinde radyosu olup ama evi olan kişi 2024 te evi olmayı hem televizyonu hem bilgisayaır hem de akıllı telefonu olandan daha zengindir.

O zaman nasıl oluyor ortalama zenginlik artıyor nüfusun yarısı asgari ücretle çalışırken 2024 te ve çoğusu kirada ve evsizken?. 

#izlenmez olarak etiketliyoruz kanalı, bulaşmayın bakmayın geçin alacağınız hiç bir şey bu kanalda sadece kavramların ismi ve içi boşaltılmış halini duyarsınız ve sabah akşam ülkenize küfredersiniz pis pis sırıtarak ve sonucunda bunların seçtiği liberal sağcılar tarafından soyulursunuz..

İlker Canikligil, Sinan Çetin'den sonra bayrağı dijitalde devralmış almış, mesleği reklamcılık yönetmenlik olan ve son dönemin ülke için en zararlı liboşlarından birisi. Bir virüs gibi adeta insanları zehirlemek ve ele geçirmeye çalışıyor; ülke gerçekleriyle alakası olmayan liboş ideolojisi ile.  Kendisini pis pis gevşek bir şekilde sürekli sırıttığı Flu TV videolarından ve ülke hakkındaki tüm ciddi konuları "en iyisini ben bilirim edasıyla" alaya almasından biliyoruz.

Ülkenin gittiği noktan dolayı bu pis sırıtması ve gevşek entel sohbetler içeren videoları o kadar tuttu ki, entel nişantaşı ve kadiköy liberal ve liberal solcularını Katıl butonu ile nasıl sağdığını gören başka türevleri de kısa sürede ortaya çıktı. 49W bunlardan birisi.

Tipolojileri ve üslupları nerdeyse birbirinin aynısı olan ve savaşta askerde arka safta bile görev verilmeyecek kadar güven vermeyen bu tipler akıllarınca sürekli Youtube'da siyaset ahkamı kesiyor ve ülkemizin militarist ve yasakçı devletçi geçmişi üzerine kurdukları "vatansızlık" diyebileceğimiz ülkesini kariyerleri ve para için her zaman satmaya hazır olup batıya hayran olan liboşluk ideolojilerini yaymak için canhıraş çalışıyor ve durmadan liboş propaganda videoları üretiyorlar. Gençlerin beynini yıkamak onları da kendileri gibi "vatansız birer liboş" yapmak için her yolu deniyorlar açıkcası.

Ve bu video da Flu TV 49W'yi konuk ediyor ve birbileriyle liboşluk yani vatansızlık yarışı yapıyorlar adeta ve saçmalıkları da had safada...

Videoda 10:50 de bir yerde teknolojik gelişmelerin bireysel zenginlik olduğunu zırvalıyor İlker CANİKLİGİL ve buna karşı 49W den Ömer de bir argüman sunamıyr ve Ömer'i habire kendisi liboş yapmakla uğraşıyor ama yarı liboş olan Ömer bu tuzağa düşmüyor nedense?.

Öncelikle sayın liboş İlker bey nasıl oluyor 1950'de evi ve radyosu olan kişi 2024'te ki kira ödeyip akıllı telefon kullanan kişiden daha zengin oluyor? Bu şekilde video altında sorduk yorumda ama yorumlarda cevap olarak "ortalama zenginlik arttı ama" diyorsunuz ve sonra yazdığımız cevabımızı habire siliyorsunuz? Neden?

Burdan yazalım o zaman, kimse kimsenin ortalamasıyla yaşamıyor... Kimse kimsenin ortalamasıyla yaşamıyor; çünkü herkesin geliri kendi çapında... Cumhurbaşkanı RTE'ye göre de yıllık gelir kişi başına 13000 dolar, yani 500 bin tl ama ülkenin yarısı asgari ücretle yıllık 200 bin tl kazanıyor... Yani 1980 de evinde radyosu olup ama evi olan kişi 2024 te evi olmayı hem televizyonu hem bilgisayaır hem de akıllı telefonu olandan daha zengindir.

O zaman nasıl oluyor ortalama zenginlik artıyor nüfusun yarısı asgari ücretle çalışırken 2024 te ve çoğusu kirada ve evsizken?. 

#izlenmez olarak etiketliyoruz kanalı, bulaşmayın bakmayın geçin alacağınız hiç bir şey bu kanalda sadece kavramların ismi ve içi boşaltılmış halini duyarsınız ve sabah akşam ülkenize küfredersiniz pis pis sırıtarak ve sonucunda bunların seçtiği liberal sağcılar tarafından soyulursunuz..